Ana Sayfa   Haberler
Son Mesaj - Gorüntülenemiyor
Yaygaları Görmek İçin Üye Olmalısınız.

Haberler

Haberler->Genel Haberler->EMNİYET TEŞKİLATINDAN TERÖR ÖRGÜTLERİ HAKKINDA UYARI   
EMNİYET TEŞKİLATINDAN TERÖR ÖRGÜTLERİ HAKKINDA UYARI

       Emniyet Genel Müdürlüğü, Türkiye’de "aktif durumda" 12 terör örgütünün bulunduğunu, bunlardan 4’ünün yasa dışı sol, 3’ünün bölücü, 5’inin de dini motifli örgütler olduğunu açıkladı.  

Dini Referanslı Terör Örgütleri : Hizbullah, (HD) Hilafet Devleti , ( Kudüs Ordusu )Tevhidi Selam, (İBDA/C) İslami Büyük Doğu Akıncılar Cephesi,  El kaide,

Bölücü Terör Örgütleri  : PKK/KONGRE-GEL,  (KHK) Kürdistan Halk Kongresi, (PŞK) Kürdistan Devrim Partisi,

Yasa dışı Sol Örgütler : (MLKP) Marksist Leninist Komünist Partisi, (DHKP/C) Devrimci Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi, (MKP) Maoist Komünist Partisi, (TKP/ML) Konferans

            Yapılan araştırmalar, özellikle 14-25 yaş grubundaki lise ve üniversite çağındaki gençlerin, Türkiye’de faaliyet yürüten terör örgütlerinin en büyük hedef kitlesi olduğunu gösteriyor.
      Emniyet yetkilileri, gençlerin terör batağına düşmemesi için başta ebeveynler olmak üzere yakın çevresine önemli görevler düştüğünü söylediler.
      Gençlik döneminin çok kritik olduğunun altını çizen yetkililer, çocukluktan ergenliğe adım atılırken görülen fizyonomik değişikliklerin ilk zamanlarda gençleri olumsuz yönde etkilediğini ifade ettiler.
      Ergenlik dönemi ile gençliğe ilk adımını atan bireyin fizyonomisindeki orantısız ve karmaşık görüntünün psikolojilerini bozduğu belirtilirken, gençlerin aşırı alıngan davranmaları, başkalarına acımasızca eleştirilerde bulundukları halde, hiç eleştiriye tahammül edemedikleri, coşkulu ve hayalci olmaları, otoriteden devlete varana kadar her şeyi eleştirme eğilimi taşımalarının buna en iyi örnekler olduğu kaydedildi.
      Gençlerin sergiledikleri bu davranışlarıyla ana babadan otorite figürünü temsil eden öğretmen ve devlete kadar herkese bir mesaj verdiğinde hemfikir olan yetkililer, bu dönemde anne babalarla gençler arasında iletişim kopukluklarına neden olabilecek çatışmaların çıktığını bildirdiler.
      Yapılan araştırmalara göre gençlerin anne babalardan en büyük şikayetinin "adam yerine ve yetişkin yerine konulmama, anlayışsızlık, güvensizlik ve sürekli çocuk yerine konulmak" olduğunu söyleyen yetkililer, "Bu nedenle; bir gencin kendine değer veren, adam yerine ve yetişkin yerine koyan ortamları aramaya başladığını" ifade ettiler.
      
           "Satanist gruplar ve terör örgütlerinin de tam bu kavşakta gençlerin karşısına çıktığını ve onu kazanana kadar ileride bedelini fazlasıyla almak üzere sözde sevgiyi, saygıyı ve değeri gençlerin arzuladığı bir şekilde verdiklerini" belirten terör uzmanları, örgütlerin, zihnini, kalbini ve ruhunu avuçlarını içerisine aldığı gencin örgüt dışına çıkmak istese de, çıkmasına izin vermediklerini kaydettiler.
      Terör örgütleri, gençlerin aile yapısı, zaafları, arkadaşları ve ekonomik durumunu araştırarak onlara yaklaşırken, bağlantı kurdukları kişilere kendi yayın organlarını okutarak "beyin yıkama" faaliyetine girişiyorlar. Terör örgütleri, kazandığı militanların beyinlerini ve ruhlarını, örgütün amaçlarına göre şartlandırma faaliyetini, bu kadarla da bırakmıyor; yeni kazandığı militanlarının algılama dünyalarına da nüfuz ederek, örgütün idealleri ve amaçlarından başka herhangi bir şey düşünmelerini önlüyorlar. Sol örgütlerin örgüt içinde militanlarına hakim kıldıkları "Devrimcinin şahsi hayatı olmaz" yaklaşımı, buna en iyi örnek olarak gösteriliyor.
      Terörle mücadele uzmanları, örgütsel kazanımın son dönemini şöyle özetliyorlar:
      "Terör örgütlerinin, bir gencin psikolojik yönden beynini yıkayarak ideolojileri çerçevesinde şartlandırmalarının en önemli nedeni ’kesin inanç adamı’ haline getirmektir. Nitekim, bir gencin örgüte gelene kadar ailesinden ve çevresinden aldığı kimlik ve kişilik silinerek yerine yeni bir kimlik ve kişilik kazandırılmaktadır. Biz buna ’militan kimliği ve kişiliği’ diyoruz. Bir terör örgütünün militanlarını bu süreçten geçirmesindeki amaç ise, işleteceği cinayetlerin meşruiyet dayanağını o kişinin iç dünyasına yerleştirebilmektir. Bundan sonra, bir militan işlediği cinayetlerden dolayı vicdani herhangi bir sıkıntı çekmemektedir" Anne ve babalara da tavsiyelerde bulunan emniyet yetkilileri, "Ebeveynlerin gençlik çağındaki çocuklarını gereksiz yere yargılamamalarını, gereksiz eleştiriden kaçınmalarını, onları birer yetişkin gibi görerek bu kritik dönemde herkesten daha çok yardımcı olmalarını" istediler.
      Gençlerin terör örgütlerinin ağına düşmesinin önüne geçilmesinde medyaya da önemli görevler düştüğünü kaydeden emniyet yetkilileri, medyanın, özellikle gençliği zararlı alışkanlıklara, ideolojilere, akımlara özendirici yayınlar yapmamaları gerektiğini belirttiler.
      Terör örgütlerinin medyada yer bulduğu ölçüde etkinlik kazandığını, moral bulduğunu ve sempatizanlarının örgüte bağımlılığını arttırdığını kaydeden yetkililer, haberlerin terör örgütlerinin propagandasını içermemesi ve detaylar verilerek gençleri özendirici olmaması gerektiğine dikkati çektiler.
     
     




Gönderen TAYYAR ÇEVIKKAYA, Pazartesi, 24 Aralık 2007 15:13, Yorumlar(1)
Yorumlar
NUH ÇETIN
24 Ara 2007
Keşke bu yazının birer sureti bütün ane- babalara iletilse.
Dünyada en uzun süre terörle savaşan uluslardan biri olarak, bundan kurtulmanın yolunu keşfedebilmiş değiliz malesef.
Tabi bunda devletin bireylere sağladığı (ya da sağlayamadığı) olanakların da katkısı var.
Sosyologların özellikle çözüm üretmesi gereken bir konu ile karşı karşıyayız.


MKPNews ©2004-2006 mkportal.it

MKPortal ©2003-2006 mkportal.it